7 Şubat 2012 Salı

Yorgunluk


İnsanın hayatı ile ne yapması gerektiğini bilememesi büyük bir handikap. Temel olarak dünyada ki varlık nedenimiz belli: Allah'a kulluk etmek.

Temel amaçtan özel amaçlara doğru bir geçiş yaptığımızda ise önümüze türlü türlü hayat pratikleri çıkıyor. İnsanların bu pratikleri zaman zaman benzerlik gösterseler bile kişinin nev-i şahsına munhasır haller aslında.

Benim hayatımın genel çizgilerine baktığımda ise sürekli olarak bir kararsızlık mevcut. Bana muhtemel olarak sunulan pratik ile istediğimi sandığım pratik arasında bir uyuşmazlık var. Bu uyuşmazlığın ise ne yönde çözüleceği ise tamamen bir meçhul. Kolaya kaçarak hayat önüme ne çıkarırsa onu yaşayabilirim ya da gerçekten ne istediğime karar verip peşinden gidebilirim. Ama ironik bir hal olarak tüm ömrüm bu ikisi arasında kararsızlıkla geçti.

Sonuç olarak ne sıradan bir doğmak, büyümek, üremek ve ölmek çizgisine tabii olabildim ne de tutkulu idealistler gibi kişisel tatminlerimin peşinden gidebildim. Sürekli bir isyan ve karşı koyma tripleri ile iki hal arasında gidip gelen bir durum var bende.

Kötü olan ise kendimi çok yorgun hissediyor olmam. Bir şeyi çooook isteyemeyecek kadar yorgunum. Birşeyleri değiştirecek kadar inatçı ve iradeli de olmadığım da aşikar. İşin kötü tarafı ise sıradan yaşayamayacak kadar egom ve bilincim var.

Ben bu gidişle de çok yaşamam zaten...

9 yorum:

eskici dedi ki...

Tam araf yani son günlerde bende de aynı durum söz konusu. Keşke hiç olsaydım diyorum...

Güllerevurgunum dedi ki...

Keşke ile başlayan cümleler bize ters. Ayrıca hiç olacağına cehennemde yanmayı tercih edenler de var. O yüzden kötü bir tutum bence.

En güzel mesai bitsin evimize gidelim modu bence.

eskici dedi ki...

Cehennemde yanmak istemediğim gibi, cehennemde yanmasını istemediğim çok sevdiğim insanlar için endişeleniyorum. Keşke diyerek yaradana isyan etmiyorum Allahtan gelen her şeyi lütuf olarak bilenlerdenim benimkisi sadece kul olmanın getirdiği bir boşluk olsa gerek. Dünyaya gelişimizde bir hikmet değil mi? belkide mesai bitsin evimize gidelim modundan çıkmak gerek.

LeVaMi dedi ki...

aha ayni ben:) siradan olmak hic bana gore degil ama siradan olmamak icin pesinden gidebilecegim keskin hedeflerim ve hirslarim yok.ayni zamanda hayat ne getirirse onu yasayabilirim rahatligi ile daha ne kadar giderim bilemiyorum yani:S kararsizlik en buyuk sorun bide usengeclik yokmu cekilcek gibi degil :S

Güllerevurgunum dedi ki...

Bak üşengeçlikten bahsetmeyi unutmuşum :) O da var...

lal dedi ki...

İşin özü şu sadece geçip gideceğiz.. İster sıradan ol ister olma.. Sadece ruhdakiyle devam edeceğiz..

Güllerevurgunum dedi ki...

Bir insanı diğerinden farklı klan şey de ruhu zaten. Yoksa biolojik olarak baktığımızda sadece bir cins hayvanı. Olsa olsa biraz gelişmiş bir hayvan...

nilgün dedi ki...

Hayatın önümüze çıkardıklarına bir nevi 'burun kıvırmamız'ın sebebi; daha iyilerini görebileceğimizi bilmemiz, en azından tahmin ediyor olmamızdır. Standardı daha yüksek olan bu seçeneklerin kendiliğinden gelmiyor olmasının yani hayatın onları bize sunamamasının sebebi ise vakti zamanında yeterli enrjiyi vermememiz, emek dökmememizdir gibime geliyor. Gerçekten ne istediğini bilmek, kesin kararlar alıp tutkularının peşinden gitmek hayatın sillesini gerçek anlamda yemiş insanların hayata tutunma cabalarından doğar cogunlukla. usengec, kimi zaman temel fakat, hayatın kendilerine vurmasına izin vermeyecek kadar da akıllı insanlar bu yuzden köküne kadar idealist olamazlar. Çünkü aslında onlar hiç dibi görmemişlerdir. Bazen isyanlı, pessimist yaklaşımlı sözler duysak da onların agızlarından, bu bizi yanıltmamalıdır, yaşadıkları için değil, bu umutsuzluğu yasayan insanların hep onlara akıl danısmasındandır bu konudaki asırı bilgileri.

Eger, önceki yorumdaki arkadas gibi arafta oldugunuzu dusunuyorsanız, sadece kotu yönlerini gormeyin derim; bu konumun iyi yanları da vardır.

Güllerevurgunum dedi ki...

Çok yapıcı bir yorumdu. Üzerine düşünecek birşeyler verdi. Teşekkürler