20 Kasım 2008 Perşembe

Benim Dünyam 1 Tane



Her insanın kendi çapında dünyayı algılama tarzı vardır. Bu tarzı oluşturan etmenlerde herkesin genleri,yaşam standardları,aile ortamı vb. etkenlerden etkilenir. Dünyayı algılamalarımızdaki farklar bizi birbirimizden farklı kılar. Aynı yemeği yerken bile herkes yemeği farklı tarif edebilir. Bu çok doğaldır. Ya da en azından benim için doğal.

"Benim için..." diyorum çünkü insanlar o kadar bilinçsiz ki, kendisinden farklı bir algıyı, tarifi, tanımı ve düşünceyi öcü görmüş gibi algılıyorlar. Bu tür tiplerle karşılaşınca ve bu tipleri kantitatif olarak değerlendirdiğimde sayıları karşısında dehşete düşüyorum. Çoğu zaman da kendimin acayip olduğunu düşünüyorum.

Tamam ben çok kabul gören bir dünya görüşünü temsil etmiyorum ama o kadarda acayip değilim sanki. Eskiden bu duruma hiç tahammül edemezdim. Şimdi ise sadece boşveriyorum ya da boşvermeye çalışıyorum. Evet, bu durum benim etrafımda ukala olarak algılanmama neden oluyor ama umurumda değil.

Yeni yeni dünyayı ve insanları tanıdığım, kabuğumdan yeni çıktığım yıllarda çirkin ördek yavrusu muamelesi görmeye çok içerliyordum. Sonra zamanla aslında bunun bana karşı olmayan bir durum olduğunu anladım. İnsanın sosyal bir hayvan olmasından kaynaklı bir oluşumun kendine göre kuralları vardı ve kurallara uymayanlar "çirkin" oluveriyordu.

Biraz büyüdükten sonra bunun aslında ezik insanların ezikliklerini sosyalleşerek bastırma gayretleri olduğunu farkettim. Huzur o an buldum aslında :)

Lisede başladı bu tiplerle karşılaşmam. Mesela, adam anadolu'dan kopmuş gelmiş ama her hafta operaya gidiyor. Tamam gitsin ama gelip niye bize anlatıyorsun Bana ne? Adam hayatında hatlı otobüsün olduğu şehri hiç görmemiş mesela gelip bana Pier Loti'nin manzarasını yorumluyor. Töbe töbe ... Bunlar futbol oynamayı severlerdi ilk başlarda sonradan futbol avâm sporu oluverirdi. "Tenis oynayalım" diyenler de çıkardı içlerinden. Ya sabır...

Bunları lisede bıraktım diye sevinerek, mutluluk içinde üniversiteye gittiğimde durumun aynen devam ettiğini gördüm ve resmen hayata küstüm. Aynı tipler, aynı tripler sadece TC kimlik no'ları değişmiş olarak karşımdalardı. Bunun bir tesadüf olamayacağını bilecek kadar temel istatistik bilgisine sahip biri olarak mevcut durumun üstüne düşündüm. Yapabileceğim birşey yoktu. 3 yıllık mücadele sonunda kimseye etki edememiş biri olarak tekrar yeldeğirmenlerine karşı bir misyon benimseyip insanlarla uğraşacak değildim. Hele ki, bu insanlar cahilliklerinin ve çapsızlıklarını bastırmak için öngürelemez ve etik değerlere ters hareketlerde bulunuyorlarsa !

Kendi içime kapandım. Çok az ve sınırları net olan dostluklar edindim. Hiçbir zaman futbolu, çiğköfteyi, kulağıma ne hoş geliyorsa onu dinlemeyi, geyik yapmayı sevmekten utanmadım. Suşiden, klasik müzikten, operadan, kişisel gelişim kitaplarından nefret ettim. Entel/dantel görünmek gibi bir kaygım olmadı ama böyle görünenleri (özenle) mor edecek kültürel birikimi edindim. İnsanların hayallerini kurmaktan bile korktukları şeyleri yapmaktan ya da en azından yapmaya çalışmaktanda korkmadım. Ama gidip bunları reklâm da etmedim. Bunların kullanarak popülasyon içinde sosyal statü edinmeye hiç ihtiyaç duymadım.

Şimdi görüyorum ki, doğru yapmışım ve iyi ki de böyle yapmışım. Deryalar içinde bir zerre olmaktan kurtuldum. Herhangi biri farkında mı bilmiyorum ama ben kesinlikle kendimi farklı ve özel hissediyorum. Benim kimseye kabul ettirmek zorunda olmadığım bir dünyam var ve biliyorumki bu dünyaya sahip olmak çok az kişiye nasip olur.

Belki de şizofrenimdir? Ya da narsist? Ama olsun :)

6 yorum:

Wilwarin dedi ki...

Seni düşünemiceen kadar çok iyi anlıyorum.Özellikle lisede çatır çatır uuraştıın ve bişeyler başardıın bu tiplerin aynılarını ünide görüp pes etmek kısmı bire bir uydu bana.. Hele bide senin bu farklılıını taklit eden asalaklar vardırki,iyiky onada deyinmemişsin tüm sinirlerim zıplıyo böyle konulara =) Ayrıca teniste neymiş beaahh futbol gibi spor mu var ;)

Bunun farkında olman çok güsel ama kendini bosmadan böyle kalabilmen dahada güsel.Tebrik ediyorum ve burçdaşım olduun için gurur duyuyorum seninle! =)

Güllerevurgunum dedi ki...

Yaşasın Başak lar... :)

Zaten biz birbirimizi anlarız di mi
? Başkası zor anlar :)

Wilwarin dedi ki...

Taby yaa bisim halimisden bi bis anlarıs,yaşasın başaklar! =)

fersiz dedi ki...

narsisizm sezmiştim sende...:D

eskici dedi ki...

Evet ben de ilk okul mezunu biri olarak o türleri bir türlü hazmedemiyordum ama gelin görünki zeka da yetmiyor tek başına bunlarla baş etmek için arsız bir kişilik olmak lazımdı ki bende mevcut değildi bu, sonra kararımı verdim liseyi dışarıdan bitirdim üniversiteyi kazandım hem de pek çoğu dersanelere giderek bir kaç senede kazandıkları üniversiteyi ben evde çocuk büyütürken kendi başıma ders çalışarak kazandım ve de dört yılda iyi bir puanla değil belki ama fena olmayan bir puanla bitirdim üniversiteyi aynen dediğiniz gibi üniversitedede aynılar sonraki hayatlarındada maalesef. Kimisinin sadece cehaleti kalkıyor eşşeklikleri devam ediyor, bizim yaptığımızsa elimiz kolumuz bağlı ya sabır çekerek onlara tahammül etmek zorunda kalmak daha da zoru ne biliyormusunuz iş ortamında hiç çekilmiyorlar, onlar sayesinde bende de megalomani başladı ya neyse:)

eskici dedi ki...

Terazilerde iyidir ya:))ben teraziyimde başak kadar titiz değilsem de fena değilimdir iyi hislerim vardır benim de:)