1 Mart 2012 Perşembe

Zeytin, Ekmek ve Yalnızlık


Evde yine tek başına oturmuş açlığımı bastırma derdindeyim. Canımın hiç birşey hazırlamak istemediği günlerden biri ve en kolayından zeytin ekmekle öğünü geçiştiriyorum. Çay koymak bile içimden gelmiyor.

Bu kadar düşük profilli bir hayat standardına sahip olunca da "benim burada ne işim var?" sorusu kafamı kemirip duruyor. Hiç kimsenin beni tanımadığı benim de kimseyi tanımadığım bir şehre ait olmaya çalışmak oldukça beyhude bir gayret gibi görünüyor artık bana.

Diğer yandan da hayatım tamamen bir yerlere, bir şeylere, birilerine ait olmaya çalışmakla geçti. Hep içimde aidiyete dair boşluk vardı. Ülke değiştirdim, iş değiştirdim, şehirler değiştirdim ama ben neredeysem o boşluk da oradaydı. Sanırım artık 30 yıllık bu arayışımın sonuçsuz kaldığını kabul etmem gerekiyor. Çünkü değiştirebileceğim ve kendimi ait hissedeceğim bir yer ve şey arayacak dermanım kalmadı.

Önce, Çerkezlikten gelen etrafımda ki baskın kültüre ait olmaya çalışma çabası akim kaldım. Sonra nefret etttiğim ama para kazanabildiğim işime ait olmakta başarısızdım. Aileme ait olmaya çalıştım ama onlarla bile duygu, düşünce ve beklentilerimde fersahlarca fark vardı. Her nefes alamaz olduğumda leylek misali oradan oraya göçmeyi denedim. Ama o da bu derde çare değil. Canım artık birşey yapmak istemiyor. Ne okumak, ne çalışmak, ne gezmek...Hepsi birer angarya. Mecbur olmasam yemek yemem hatta nefes bile almam.

11 yorum:

şahika dedi ki...

Çok tanıdık duygular, üstelik içimdeki bu boşluk hissinin oluşmasında 30 yıllık bir arayış bile gerekmedi, ben birden bire düşüverdim..

Hattâ tabak bile aynı, yalnız zeytin yerine peynir var benimkinde :)

Güllerevurgunum dedi ki...

hayrola?

şahika dedi ki...

En başta kendini hiç bir yere ait hissedememek, hissetmeyi de istememek..

mide bulandırıcı olaylara şahit olmak, art arda gelen güven yitimleri..

Önünü görememek, sorunları görmek, sistemi eleştirmek, çözüm üretememek ve olduğun yerde saymak..

Hep arkada kalmak, hep el sallamak. :)

Güllerevurgunum dedi ki...

Bizim gibiler için feysbukda grup kurucam. Katılmayı ihmal etme. 1 zilyon kişi olunca belki dünya ve dolayısıyla hayatımız değişir.

şahika dedi ki...

Oo süper, feysbuk daha katlanılır bir hâle gelir belki.. Dünya değişmese de bu bile yetebilir. :)

''Kim olacağımı bilmemekten ötürü tasalanıyorum. Kim olmak istediğimi de bilmiyorum; ama seçmek gerektiğini pek iyi biliyorum. Nereye gitmeye karar verirsem beni yalnız oraya ulaştıracak olan güvenli yollarda yürümek istiyorum; fakat bilmiyorum, ne istemek gerektiğini bilmiyorum. Kendimde bin bir mümkünün var olduğunu hissediyorum. Fakat bunlardan yalnız bir tanesi olmaya rıza gösteremiyorum. Ve her an, her yazdığım sözün, her yaptığım hareketin, çehremin silinemeyecek yeni bir çizgisini meydana getirdiğini düşündükçe ürküyorum. Öyle bir çehre ki, bir seçime varamadığından, onu cesaretle sınırlayamadığından kararsız, şahsiyetsiz, korkak olarak anılacak..''

demiş Andre Gide amca. Ne güzel demiş.

Güllerevurgunum dedi ki...

Bayıldım.....Yine benim demeye çalıştığım birşeyi başkası demiş. Bir gün birşeyi ilk ben dediğimde o gün ölmeye razıyım :)

şahika dedi ki...

Hahaa :))

O şeyi feysbukta kuracağın grupta paylaş biz de görelim de öyle öl madem :))

Lâl-i Hâyâl dedi ki...

Zorunluluğun bitmesi için de beklemek bir zorunluluksa.. Nedir!Nedir ruhu burada tutan?
Sorular ve sorular..
Cevaplar içimize hemen doğsa ya...

Güllerevurgunum dedi ki...

Di mi???

ayse dedi ki...

Zeytin, peynir ve yalnızlık başlığını görünce zıpladım hemen "aa ben de üşenirim tek başıma yemek yemem" diycektim ki, sen başka bi şeyden bahsetmişsin. Sen kendini bir yere ait hissetmek zorunda değilsin ki. Kim olacağım meselesine gelince, ister inan istersen "bunları söylemek çok kolay" da diyebilirsin ama inan değil, ama bu yaşımda şu tecrübem var, sen kendini iyi bir kul olmaya adadığında Allah da sana çok yardım ediyo. Sıkıntıların olsa da, deliler gibi üzgün bile olsan, huzur başka bir şey ve o duyguyu senden almıyo. İnan ki ne olacağın da sadece merak konun oluyo. Bu yazıyı yazalı çok olmuş, inşallah daha iyisindr şimdi. Ciaoo :)

Güllerevurgunum dedi ki...

Ayşe hanım sizi buralarda gördük daha iyi olduk efem...

Ama hayat hep aynı. Nadiren iyi, genelde rutin, sık sık da beter bişi :)