5 Kasım 2009 Perşembe

Sevgi


Gel-gitlerin birbirini kovaladığı acayip bir ruh hali içindeyim. Bir yandan geleceğe dair umutlarımın verdiği heyecanla coşarken diğer yandan anın getirdiği kasvet ve yapılması gereken işlerin büyüklüğü yanında siniyorum, eziliyorum.


En çokta beni yoran şey bir türlü kelimelere dökülemeyen içimdeki dert. Kime anlatsam, nasıl anlatsam bilemiyorum. Dolup dolup taşan bir yüreğim var. Bir sürü korku, telaş, umut, heyecan hepsi aynı yerde. Eksik olan şeylerde var tabii. Mesela, sevgi...


Hiçbir şeyi sevmemeyi önceleri güçlü bir karakterin göstergesi sayardım. Hiçbir şeye bağlanmamayı, en güzel şeylerden bile bir anda vazgeçebilmeye kendimi alıştırdım. Güçlendim. Artık en zor gibi görünen şeylere dair kararları bir çırpıda alabilen biri oldum. Ama zaman bana bunun doğru olmadığını gösterdi sanırım. Şimdi o vazgeçtiğim bir sürü şey ama en çokta sevdiklerime onları ne kadar çok sevdiğimi söylememiş olmanın pişmanlığını yaşıyorum. Artık söylemeye söylemeye dilim kemikleşti. Belki çok konuşuyorum ama söylediklerimin hiçbirinin kıymet-i harbiyesi yok. Sözün özünü söylemekten çok uzağım.


Söylenmedikçe derdim büyüyor. Büyüdükçe korkum artıyor. Korkum arttıkça insanlardan uzaklaşıyorum ve uzaklaştıkça kendime bir dünya örüyorum. Ama gel gör ki, bu dünya ile dışarıdaki dünya aynı değil. Yarı şizofren bir hayatım olmuş durumda.


Kelimelere bile ayrı anlamlar yüklüyorum. Başkalarının hayatına ve önem verdikleri şeylere dair en basit şeyleri dahi anlayamıyorum ve benim için varlık sebebi olan şeyleri de anlatamıyorum. Ben ve dünyanın geri kalanı arasında büyük bir empati sorunu var. Halbuki ben bu dünya ruhumdan birşeyler katmak istiyorum. Eğer iletişim kuramayacaksam bunu nasıl başarabilirim?


Ben belki herkesin sevgisini gösterdiği şekilde sevgisini gösteremiyor olabilirim ama diğer yandan benim sevgime kimin ihtiyacı var ki? Ben kimim ki birilerine sevgimi gösterip onun benim sevgime değer vermesini bekleyeceğim?


Dilemma da bu değil mi zaten? Yani benim kayıp ettiğim nokta ! Denemeden asla bilemeyeceğim bir şey üzerine peşin hükümler veriyorum. Her zamanki gibi...........

6 yorum:

Adsız dedi ki...

Sevdiğini söylediğinde seni esaret altına almış gibi davranan insanlar olduğu sürece sevgiyi içinde tutmak en iyisidir. Bırak sevdiklerin bilmesinler ne kadar sevildiklerini. Bu da onların cezası olsun.

Güllerevurgunum dedi ki...

Sevmek birazda cesarettir demişler..diyenler yalan mı söylemiş peki?

Adsız dedi ki...

Bilmem; cesaretten ne anladıklarına bağlı.

Not: Şu harf doğrulama seçeneğini iptal etsen olmaz mı?

Güllerevurgunum dedi ki...

cesaretten ne anladıkları önemli değil...sevgiden ne anladıklarını sormak lazım ;)

NOT: nasıl kaldıralacak söylersen kaldırırım ki zaten ben öyle birşey sorduğunu da bilmiyordum :S

Adsız dedi ki...

güllerevurgunum arkadaşım tesadüf sonucu bu bolağa girdim yazdıkların harika şeyler yanlız müziklerine bayıldım,sayfanda çalan şarkı kimin öğrenebilirmiyim lütfen.tşkler paylaştıkların için.

Güllerevurgunum dedi ki...

teşekkür ederim.

Şarkı Allanis Moriset-Utopia