31 Temmuz 2008 Perşembe

Dertsiz + Tasasız = Gamsız


Yaşlanıyorum. Saçlarımda beyazlar bunun göstergesi. Ama düşününce aslında ben hiç genç olmadım. Yada modern zamanların "gençlik" tanımlarına bir türlü oturamadığımdan böyle hissediyorum. Hep bir şeylerin mücadelesini veren, sorumluluk sahibi, garip bir okuma alışkanlığı olan, haşarılıktan hoşlanmayan, tembel biri olduğumdanda olabilir bu durum.

Diğer bir yandan da yukarıda ki durumla çelişkili olarak içimde hep bir çocuk var hiç büyümüyor. Hâla Pc oyunlarını seviyorum. Hâla yetişkinlerin sahip olduğu dertlerim yok. Ev alayım, yat alayım, kat alayım vb. şeyler bir türlü beni sarmıyor. Ailemin ekonomik durumundan dolayı çalışmak zorunda olmasam bir kariyer yapmak derdim bile olmayacaktı muhtemelen. Sırf bu yaz 3 arkadaşım daha evlendi. Yola erken çıkan bazılarının çocukları bile var. Ama benim bırak planımın olmasını gündemim de bile değil. Bununla ilgili bir zorunlulukta hissetmiyorum. Son günlerde de fark ettiğim bir şey insanlarda beni çocuk gibi görüyor.

Bunu fark ettiğimde çok şaşırdım aslında. Ama sonra bir çözümleme yaptım. Kimseye sorunlarımndan bahsetmediğimden ve herkesle rahatça çok yönlü geyik yapabildiğimden olsa gerek insanlar beni gamsız sanıyor. Saçlarımda ki beyazları fark edenlerinde şaşkınlığı bundan olsa gerek. Yine de ben kimseyi kınamıyorum bu durum için. Onlardan farklı olmak, onlar gibi bu dünyanın maddiyatı için dertlenmemek bana çocukluk yaftasının yapışmasına neden olacaksa buna "varım !".

Bu dünya onların olsun. Ben öbür dünyayı istiyorum...

Tabii benimde sorunlarım var. Tabii benimde endişelerim var. Tabii benimde korkularım var. Ama bunların mevcut halleri ile bile çok fazla olduğunu düşünürken bir de insanlar negatif enerji verecek şekilde ortalara saçmanın mânasızlığı ortada.

Hiç yorum yok: