10 Temmuz 2008 Perşembe

La Rumba Barcelona

Evet gittim. Barselona'ya da gittim. Böylelikle yaptığım kupa koleksiyonuma yeni bir parça daha eklendi :)

Barselona ile ilgili olumlu şeyler söyleyeceğim ama ilk önce söylemem gereken bir olumsuz şey var. Bu şehir sahip olduğu ünün içini doldurabilecek kadar çok değere sahip değil bence. İstanbul'lu biri olarak çok küçük bir şehir. Deniz ve buna dayalı eğlenceler haricinde alternatif sunmuyor. Her ne kadar benim alâkam olmasada gece hayatıda İstiklal Caddesi'nin sunduğu olanaklarla kıyaslanamayacak kadar renksiz. Gerçi tüm Batılılar gibi sadece sarhoş olmaya dayalı bir eğlence anlayışları olduğu için Katalanların bunu önemsediklerini de sanmıyorum :)


Şehir gayet bariz bir şekilde iyi planlanmış bir yer. Tüm yapılar orjinal ve birbiri ile uyumlu. Belli bir stili barındırıyor. Ama bence tipik bir Akdeniz şehri. Belki ben de Akdeniz'e kıyısı olan bir ülkeden geldiğim için orjinal bulmadım bu durumu. İsveçli olsam ne yazardım kimbilir :)

En çok caddeleri hoşuma gitti. Geniş ve genelde tek yön olan birbirini dikey kesen caddeleri var.

Aslında Barselona bende 1992 Olimpiyat oyunlarından önce az gelişmiş ibr kıyı yerleşimini andırıyor. Olimpiyatlarla için yapılan yatırımlar ve oyunların dünya çapında şehrin tanıtımına yaptığı katkı sayesinde büyük bir turizm merkezi haline gelmiş Barselona. Büyük bir yat limanı ile yine büyük gemilerin yanaşabileceği başka bir limanı bulunuyor. Şehirde birçok ta spor kompleksi var.

Tabii şehrin en ünlü spor faaliyeti Barcelona FC. Yani dünyaca ünlü, Avrupa'nın en büyük kapasiteeli stadına sahip futbol takımı... Stada da gittim ama maalesef içeri girmek mümkün olmadı zira, turistlere kapalıymış. 8.5€ ücreti gözden çıkarmama rağmen gezememek bende hayal kırıklığı yarattı :(

Peki Barselona'ın en ilginç yönü neydi diye düşünürsem tabii ki motorsiklet kullanan çok sayıda bayanın olması. O kadar yaygın bir olay ki bayanların motorsiklet kullanması kimse artık bunu yadırdamıyor ama benim çok ilginç bulduğum bir konuydu.


Şehrin diğer hoşuma giden yönü ise oldukça temiz olması. Bence bunun tek nedeni tursitik şehir olması ama yinede gayet takdir edilesi bir durum. Turistik demişken, şehirdeki herşey tam turistlere göre ayarlanmış durumda. Herşeyin İngilizcesi yanında yazıyor. Tourist Info noktaları yaygın. Bu yönü ile bence Roma'dan bile daha iyiydi. Bir tek sıkıntı İngilizce bilen yerel halk fazla yok.


Barselona'da ucuza akşam yemeği yemek istersekte aklımda bulunması gerekn şey saat 8 den önce yemek. Ondan sonra lokantalar kalabalık oluyor ve gece yarısına kadar doluyor. Çok geç yemek yiyiyor oradaki insanlar. Bu da enteresandı. Gece saat 1 de hala yemek yiyenleri gördüm. Sorduğum kişiler bunun gayet normal olduğunu söyledi. Özellikle yaz ayları için.

Birde GAUDİ var tabii ki. Hatta şöyle demek lazım. Gaudi yoksa Barcelona yok. (Ama resimleri hernedense buraya yerleştiremiyorum.) Enteresan mistik bir mimar bu Gaudi denen zat. Her bir yere bir sürü yapılar yapmış. Güzel şeyler. Kilise, bahçe, konut ve envai çşit binalar...

Hiç yorum yok: