5 Mayıs 2009 Salı

Buram Buram Anadolu-Sivas



Yeni işim yüzünden mi desem vesilesi ile mi desem bir seyahat yoğunluğu yaşıyorum. Daha önce Anadolu ile ilgili herhangi bir tecrübesi olmayan BEN 2 haftada 5 şehir dolaşınca dumur olmuş haldeyim. Benim için Anadolu kavramı Ankara'ya kadar olan toprak parçası iken şimdi birçok şehir görmüş oldum.

Gelelim gördüklerimin bende bıraktığı izlenimlere...

Türkiye'nin o bahsedilen doğu-batı farkı kendini daha Sivas'ta hissettiriyor. Şehirin viraneliği ve geri kalmışlığını görünce cidden ağlayacaktım. 10 yıl kadar öncede kısa süreliğine uğramıştım oraya ama 10 yıl sonra uğrayıp herşeyin aynı olduğunu ve gelişmediğini görmek trajik bir tecrübe oldu. Daha kötüsü ise insanların bu "iyi hali" demesiydi :S


Şehir sözde 5 sene içinde bir gelişim kaydetmişti. Ama ben farkedemedim herhalde. Gerçi şehirde herkes o kadar futbola odaklanmış ki tek konuşulan konu Sivas spor ve onun şampiyonluk hayalleri. En azından iyi olan birşey var :)

Şehirde beni ilgilendiren en önemli şey olan ekonomik aktivite ise canlı değil. Sanayi neredeyse hiç yok. Sivas'tan çıkan ve Türkiye çapında ünlü olan herhangi bir sanayi kolu da olmaması sanırım neden Sivas'ın çok göç verdiğini açıklıyor. En önemli ekonomik hareketlilik kaynağı ise Cumhuriyet Üniversitesi. Gelen öğrenciler şehre hareketlilik kattığı gibi önemli bir ekonomik girdi sağlıyorum. Üniversite olmasa sanırım bir kasaba olurdu Sivas.

Şehirin herhangi bir güzelliğinden bahsetmek istiyorum ama bulamıyorum maalesef. Manzara bile İnsanı sıkna çorak dağlardan ibaret. Herhangi bir yeşillik göze çarpmıyor. Dağ taş o kadar. Sadece dünyaca ünlü Sivas kaplıcaları var ama orayı ziyaret edecek fırsatım olmadı. Sadece bahsi geçti muhabbet arasında.

Bir daha ki sefere K.Maraş'ı anlatıcam ama ne zaman yazabilirim Allah bilir...

2 yorum:

Damlo dedi ki...

siz yaşıo muydunuz yahu?

Güllerevurgunum dedi ki...

artık anadolu'da yaşıyorum :P

çok seyehat var bu ara ancak fırsat oluyor :(