6 Aralık 2010 Pazartesi

Geçim Derdi


Hayatta en çok hangi özelliğimi değiştirmek istediğim sorulsa geçim derdi için endişelenen yanımı değiştirmek isterdim. (Sanırım buu soruya da farklı zamanlarda farklıl cevaplar veriyorum. Pek tutarlı değilim bu konuda da)


Bugünlerde yine azdı bu geçim derdi korkum. Somut olarak yaşadığım bir gelir eksikliği değil benimkisi ama nedensiz yere bir kuruntu mu onu da bilmiyorum. Mantığım ile inancımın bir kombinasyonunu kullanarak düşünebilsem aslında hiç de endişelenecek birşey değil derd-i maişet. Ama yine de içimden birşeyler sürekli endişe halinde. Halbuki, geçim derdi için endişelenmeyi ve sadece para kazanmak için bir değer üretme kaygısı olmadan çalışmayı iğrenç buluyorum.


Aslında ailemin tüm hayatım boyunca yaşadığı ekonomik türbülanslar bu tür korkulara karşı bana bağışıklık kazandırmalıydı. Görünüşe göre kazandırmamış. Kafamda yaptığım bir bütçe oluyor ve bir miktarı kara günler için kenara ayırmaya çalışıyorum ama istediğim birikim gerçekleşmediğinde kendimi güvensiz hissediyorum. Bu da bende inanılmaz büyük bir huzursuzluk yaratıyor.


Baktığında ne kadar plan yaparsan yap, ne kadar birikim yaparsan yap, 1 günde herşeyini kayıp edebilirsin. Çünkü bu hayat...Herşey olabilir ve herşey imtihan. Tüm bunları bilirken bu şekilde kendimi sürekli baskı altında tutmaktan da utanıyorum. İnandığım değer sisteminin hiçbir yerinde bu tür bir korkuya yer yok.


Yaşadığım bir sürü çelişkiden biri de bu derd-i maişet ve gelecek korkusu. Sanırım imtihan olduğum konulardan biri de bu. Kendime tekrar tekrar hatırlatmam gerekiyor ki; Rızkı veren Allah !!!


Hiç yorum yok: