4 Mart 2009 Çarşamba

Küstüm


Kırgınım bugünlerde. Beni kıran şeylerin hayatın bu kadar ayrılmaz parçası olması ise beni dehşete düşürüyor. Sanki, ben bir dünyadayım geri kalan insanlar başka bir dünyada. Derd-i maişet, tek sorun. Derd-i maişet bittimi, daha çok tüketmek için kavga başlıyor. Daha çok tüketmenin de sınırı yok. Sadece para kazanmaya odaklı bir hayat sürüyorsun. Homo Economicus mu ne diyorlardı buna.

Ama ben insanım ki. Daha çok tüketmek için yaşamamam lazım. Başka zevklerimde olmalı. Başka beklentilerim de...En önemlisi dünya ya gönderiliş gayem bambaşka olmalı. Dünyaya gönderiliş gayemi bulmaya çalışırken hayatımı sadece daha çok kazanmaya ve tüketmeye adamak beni sadece boşluğa süreklemez mi?

Evet, sürükler. Nerden mi biliyorum? Çünkü denedim de oradan biliyorum.

Aşağılık gördüğüm birşey için yani para kazanmak için dertlenmek hiç bana göre olmadı olamıyorda. Ama bunu aşağılık görmemi kimse anlamıyor. Anlayamıyor ya da...

Anlayamayanlara küstüm. Beni böyle hissettirdikleri için de kırıldım.

2 yorum:

benim de sözüm var dedi ki...

Ben de küserim çoğu zaman çoğu şeye fakat, böyle durumlarda tavşan dağa küsmüş dağın haberi olmamış vaziyetinden dağ ve tavşana da küsmek gibi bir boyut kazanıyor hadise. Galiba ortaya bi karışık yaptım:) hemen toparlıyorum:Küsmek gönlüne yükten başka bi şey olmaz e yük taşımak hoş geliyosa da küs . İyisi mi sen gene bildiğini işle, beni de dışlayıver gitsin.

Güllerevurgunum dedi ki...

Kendime işkence etmekten zevk alıyorum galiba. Mazoşist miyim neyim?

Ama bir yandan da takmayacam desem de sanırım fıtratım buna izin vermiyor.

"Ben" olmak hayattaki en büyük imtihanım galiba :)