23 Kasım 2010 Salı

Bıyıklar Yok Olsun


Kamuya hizmet amacı ve idealiye giriştiğim bu yeni işte ilginç bir tipleme ile karşılaşıyorum. Bu da bıyıklı bürokrat tipi. Daha önceleri bıyıklı hocaları eleştirmiştim ama bu bıyık olayı hocalarla sınırlı değilmiş. O kadar çok bürokrat bıyıklı ki artık bana gına geldi.


Nedir Allah aşkına bu bıyık olayı. Sakalı anlarım ya da sinek kaydı traşı ama nedir bıyık??? Bir de bu amcalar, dayılar ya da ağır abiler gerçekten post feodal dönemde yaşıyorlar. Hani yavaşlığından ve geriliğinden şikayet ettiğimiz bu devlet varya aha tam da bu bıyıklılar yüzünden ilerlemiyor.


En büyük protokol problemleri de genelde bıyıklılar yüzünden oluyor. Saçma sapan bir protokol kültürü içlerine işlemiş bu bıyıklıların. Acilen bıyıklıların tasfiyesi gerekiyor ve yerine daha makul daha iş ve sonuç odaklı aynı zamanda da modern görünümlü kişilere bırakmaları gerekiyor. Ayrıca yeni neslin bir toplantı açılış konuşması yapmak için can atmamasını da umuyorum. Her toplantı açılış ortalama 2 saat sürüyor. Geri kalan toplantı açılıştan daha kısa sürüyor. Doğal olarak da benim açılışlarda uykum geliyor.


Heyecanla bekliyorum ki yeni nesil yani 30-40 yaş aralığında ki bürokratlar acaba bu post feodal bürokratlarının ötesine geçebilecek mi? En azından e-mail atabildiklerini düşünürsek sanırım bir ümid var.


Haydi Türkiyem, durmak yok ileri !!!

1 yorum:

Adsız dedi ki...

Bıyığın iğrenç olduğunu düşünmüşümdür hep; babam hep sinek kaydı tıraş olurdu; memur olduğu için. Sakalı da sevmezdim o yüzden; ama zamanla kirli sakalın görüntüsüne alıştım. Tabii hayatımdaki erkekte olmamasını tercih ederim. Neyse babam emekli olunca bıyık bırakarak beni hayal kırıklığına uğrattı. Hatta bir ara gece jiletle bıyığını kesmeyi bile tasarlıyordum. Bıyık sadece ille de olacaksa yaşlılarda olmalı diye düşünüyorum. Tabii herkes kılını nasıl değerlendireceğine karar verme özgürlüğüne sahip. Gereksiz yere uzun bir yorum oldu sanırım. Kafam karışık da...