29 Ekim 2008 Çarşamba

Ahh Mustafa Ahhhh !

Ben öyle oturupta bu blogda film falan yorumlamadım hiç. Kolay kolayda yorumlamam. Ama “Mustafa” benim hayatımda merakla beklediğim nadir filmlerden biriydi. Haftalardır bunu bekledim. Vizyona girdiği ilk gün gidilebilecek en erken saatte sinemaya gittim. Bir tatil günü olmasına rağmen…

Saat 11 seansında kendime yer buldum ama enteresan ki tüm seanslar dolmuş. Sadece 11 de yer var. Gerçi gelenlerin profilleri konusunda yanılmadım. 13-19 yaş arası teenager tabir edilen yeni yetmeler ve çok yaşlı dedeler amcalar teyzeler. Bir sap ben vardım :P
Günlerdir insan bir şey bekleyince ister istemez bir beklenti oluşuyor. Benim beklentilerim;
- Atatürk’ün çocukluğu
- Annesi ile olan ilişkisi
- Aşk hayatı
- Hobileri
- Fobileri
- Dış politikada ki görüşleri
- Vb…
gibi konularda bilmediğim yönlerini keşfetmekti.
Aslına bakılırsa filmin tam bir Atatürk biyografisi olacağını hiç beklememiştim. Ama tam anlamıyla bir biyografi olmuş. Hayatının filme alındığı yarı belgesel. Açıp kitapları okusanız 3 aşağı 5 yukarı aynı şeyleri bulursunuz. Maalesef beklentileri karşılamak konusunda bu yönü ile zayıf kaldı.
Ayrıca, hayatının bir yönüne odaklanıp ayrıntılı bir anlatımı olur sanmıştım ama kronolojik sıra ile yaptıklarını anlatmışlar. Bence bu film olsa olsa iyi bir ders materyali olur.
Müzikler şahane. Müzik kulağım yoktur ama bence çok güzel olmuş. En etkileyici taraflardan biri. Ayrıca kullanılan az ama öz animasyonlar da etkileyiciydi.
Yine de aklıma takılan en önemli konu bu filmin bir gişe film olarak yapıldığıydı. Reklamı dayayalım insanlar gelsin bizde küfemizi dolduralım havasında bir film olsun. Lanet olsun bu kapitalizme !
Belki de çok şey bekleyerek ben hata yaptım ya da ben doyumsuz biriyim. Bilmiyorum. Hiçbir ayrıntı yok demiyorum ama beklentilerimle kıyaslarsak çok yavandı.

7 yorum:

Selin dedi ki...

sevimsiz yorumlar okuyorum sağda solda, izleme isteğim epey bir azaldı. bir süre izlemeyi düşünmüyorum sanırım, ortalık sakinleşsin o zaman izlerim..

Güllerevurgunum dedi ki...

neler okudun sen?

Selin dedi ki...

bi sürü şey :) tek cümleyle anlatmak gerekirse "Atatürk'ün olduğundan çok farklı yansıtıldığı" anlamına gelen şeyler... zevke sefaya dalıp milletini unutan, batıyla kıyaslayıp kendi halkını küçümseyen, kendisine tokat atan öğretmeninden tekkeleri kapatınca intikam almış olan vs. bir adam anlatılmakta diyor insanlar ve böyle söyleyenlerin sayısı azımsanmayacak kadar fazla.
izleyeceğim bir ara inşallah, izlemeden yorum elbet yapamam ama bir süreliğine izlemeyi düşünmüyorum. Dediğim gibi biraz durulsun ortalık.

Güllerevurgunum dedi ki...

sanırım benim yorumum bahsettiğin çerçevede değil. Daha önce senin blogtada yazdığım gibi hep insan Atatürk'ün merağı içindeydim. Bu yönden tam tersine zayıf bile buldum.

Ayrıca, insanların kendi liderlerinin zayıf yönleri de olabileceğini niye kabul edemiyorlar anlamıyorum. Atatürk'ün içki içtiği ve kadınlara karşı zaafı olduğunu bilmek niye kötü? Zaten sirozdan öldü. Bunu bilmeyen mi var?

Anlamıyorum ...

Selin dedi ki...

içki içtiğini görmek değil işte rahatsız edici nokta, insan yönünü anlatırken biraz uydurmalara, biraz saptırmalara girildiğini okumak benim sinirimi bozdu. vizyondan kalkmasına yakın izlemeyi düşünüyorum. ama şu ara kesinlikle değil... "ilk günden izledim, acayip Atatürkçü oldum" diye ortalıkta dolaşmaya başladı bile sevgi pıtırcıkları :) onlar bir durulsun önce ;) (kastettiğim sevgi pıtırcıklarına seni kesinlikle dahil etmediğimi söylemeye bilmem gerek var mı :) )

Üfürükten Prenses dedi ki...

baykal'ın muhalefet yapabildiği tek konu oldu galiba :P

izlemek istiyorum ama kafamda birşeyler oluşmadna gitmeliydim galiba..

önyargılıyım şu anda..

Güllerevurgunum dedi ki...

@sLn

bir sürü değişik kaynaktan Atatürk biyografisi okudum. ondan dolayı abartılan birşey yok. hatta eksiği var.

bu filme gidipte Atatürkçü olunacaksa yandı tüm ideoloji demektir:P

@üfürükten prenses

ön yargılarının çok etikilemeyeceği bir film. yaygara koptuğu kadar değil inan. sarı zeybeğe yaklaşamamış bile.