11 Aralık 2008 Perşembe

Bir Bayram (Tatil) Daha Geçti

Uzun sayılabilecek bir bayram tatili sonrasındayım. Amele olduğumdan Türkiye'nin önemli kısmı 9 gün tatil yaparken ben yarından itibaren çalışıyorum :(

Bu bayram son birkaç bayramdan farklı olarak biraz daha yoğun geçti. Ankara'dan dayımların gelmesi neticesinde büyük bir sıla-i rahim yoğunluğu yaşandı. Gelen giden, giden gelen derken evde sadece bugün kafa dinlemeye vakit buldum ki; bu benim için tatilin ta kendisi.

Sabah, havanın güneşli olmasının gazı ile biraz yürüş yapıp bir iki kitapçıya uğramak iyi geldi ama ipini koparmış teenage dediğim ne idüğü belirsiz ve zevkten mahrum yeni yetmelerle dolu sokaklardan dolayı eve dönme dürtüm çok çabuk depreşti. Gürültücü, fast foodla beslenen ve skinny jeans-converse giyen bu güruh resmen ortalığı zapt etmişti ve halâ gördüklerimin dehşetindeyim...

Evde sessiz sedasız bir günü yeni aldığım bir, iki dergi ve Amin Maalouf'un az sayıda okumadığım kitabı ile geçirdim. Meditasyon etkisi oldu ama ...!!

Ama yine bir "ama" var. Her tatil tekrar tekrar depreşen bu etrafımdakilerden bıkma usanma duygusu yine bana musallat oldu. 2 satır konuşabileceğim, birşeyler yaparken keyif aldığım insanların Atlantik'in öte yanında olmaları ve kalanlar ile de muhattap olmak istememem tatilleri benim için çok uzun hale getiriyor. Bir o yana bir bu yana deli danalar gibi koşan bir tip oldum resmen. Uzun zamandır ilkkez ameleliğimden çok şikayet etmeden işe dönmeyi istiyorum.

Fakat, bu tatiller yine gelecek ve ben yine bu duruma düşeceğim. Ne zamana kadar bu böyle devam eder acaba? Bir sonu var mı?

İnsanlara bakıyorum, abuk sabuk şeylerden keyif alıyorlar ya da en azından zaman geçirebiliyor. Mesela, ben 3 günde 2 kere sinemaya gittim ama daral geldi. "aa hadi bi sinemaya gidelim" demeyeli de uzun zaman oldu. Bunu diyenlere şaşırıyorum.

Ya da "bilmem nerde bir restoran var. Gidip melemen yiyelim" diyen kişilere de mal mal bakmakta bir beis görmüyorum.

Sonracığıma, "X cafe çok meşhur gidelim. bimem ne içelim" diyenlerle zaten işim olmaz.

Beni tek mutlu eden alternatif belki yurtdışı seyahat olabilirdi ama bunun içinde hem bütçe hem de partner konusu sorun yaratıyor. Bu krizde X avro harcamak işime gelmedi doğrusu. Aslında harcamaya değer bulmadım zira, gitsem yine kimse olmayacaktı yanımda ve bu durumda da bir yere gitmek o kadar keyifli olmuyor. Zaten albümlerim kendimi çektiğim fotolarla dolu. Fazlasına hacet yok.

Neyse, artık bi sonraki uzun tatile çok var. O zamana bişiler değişir belki...

5 yorum:

Wilwarin dedi ki...

Senin bu umutsus ve hafifte hayata kırgın yazılarından,anlaşılamıyor olmandan ve pek çok kendini farklı sanan kişinin aksine gerçekten farklı biri olmandan sıkılmadım sıkılmıcam inatla. Hatta sanırım bigün çok umut dolu,mutlu bi yazı yazarsan üzülebilirim bile =) Nası bi bencilliktir bu ya.. Utandım kendimden ouf.. =)

Güllerevurgunum dedi ki...

sen üzülmeyesin diye ben hep böyle kalırım merak etme :)

Zeki Müren vari bir eda ile; "beni sizler yarattınız" dermişim :P

Wilwarin dedi ki...

Sesli güldüm he =))) Dely..

e.d dedi ki...

herşeyin üstüme üstüme geldiği bazı anlar vardır. daraldım dediğim anlarda beni en iyi anlatan resimlerden biri olmuştur şı kırmızı elbiseli saçları yay gibi, koca gözlü(süz)hanım arkadaş. Görünce tanıdık bi yerdeyim dedim. nitekim cümleler geldi beraberinde :)

Güllerevurgunum dedi ki...

aslına bakarsan doğru dürüst ünisex bir resim bulamadım. Tüm arama kriterlerim hep feminen karakterler olarak çıktı. Sanal dünya da bile erkeklerin duygularını ifade etmeleri ayıp galiba :P

Bunu da nispeten unisex bir görünümü olduğu için tercih ettim. İdare ediyor artık :)