3 Aralık 2008 Çarşamba

Hayatım ... ... ...


Bugün, aldığım soğuk neticesinde işe gitmeyince evde kaldım ve yine o ızdırap verici günlerden birini yaşadım. Geçmişi, bugünü ve geceleği bir biriyle alakasız aralıklarda değerlendirdim. Neydim, neyim, ne olacağım gibi özünde herhangi bir yarar sağlamayan sorularla zaten hastalık neticesinde kazan gibi şişmiş olan başımı meşgul ettim.


Uzun ve yıpratıcı günün sonunda ise şans eseri okuduğum bir dörtlük aslında ne olmak istediğimi ve ne olamadığımı hatırlattı bana.


Ayrılıp gitmişlerdi tâ gençlik çağlarında,

Topyekün bir dünya vardı ajandalarında;

Ve karar vermişlerdi kendi aralarında,

Gül bitireceklerdi her yerin bağlarında ! ...


Evet, (bir zamanlar) ben bir gün dünyayı değiştireceğime inanmıştım. En azından benim çabalarımda dünyanın değişmesine yardım edecekti. Bu tür takımın parçası olmak her türlü maddi getirinin ötesinde bir tatmin sağlayacaktı.


Ama ne ben dünyayı değiştirebildim ne de değiştiren takımın bir parçasıyım. 27 yıl sonra hâla başladığım yerin bir karış uzağında günlük dertlerle ve bir sürü kaygı ile yaşıyorum. En büyük korkum olan bu dünyaya bir çivi bile çakamamak korkusu bütün ruhumu kapladı.


Ne zaman sadece tüketen ve daha çok tüketmek isteyen biri oldum ben ??? Ben böyle biri olmak istemiyordum ki?

4 yorum:

PerimÇilek dedi ki...

:((

gntl dedi ki...

Değişim bireyde başlar. Değiştirmek istiyorsanız önce siz değişmelisiniz. Nefes almaya devam ettikçe, değişim mümkün. İlk olarak değişime karar vermelisiniz...

eskici dedi ki...

Olgunlaşma döneminiz başlamış olabilir mi?:)

Güllerevurgunum dedi ki...

Evet başladı galiba:)